Ücretsiz Kargo TRY 2000
Telefon Destek Hizmeti 0542 546 40 00
Garanti Sanal Pos
Aile geleneğimizi sürdürmenin mutluluğunu yaşarken, Gemlik zeytininin dünyadaki ününe yakışır şekilde el emeği göz nuru hazırladığımız ürünlerimizden vazgeçemeyeceksiniz. O kadar iddialıyız ki, yedikten sonra sofralarınızın aranılan tadı olacağız. Katkı maddesiz, doğal ve kurutulmuş sele zeytinimizi ısrarla tavsiye ediyoruz.
Aile geleneğimizi sürdürmenin mutluluğunu yaşarken, Gemlik zeytininin dünyadaki ününe yakışır şekilde el emeği göz nuru hazırladığımız ürünlerimizden vazgeçemeyeceksiniz. O kadar iddialıyız ki, yedikten sonra sofralarınızın aranılan tadı olacağız. Katkı maddesiz, doğal ve kurutulmuş sele zeytinimizi ısrarla tavsiye ediyoruz.
Aile geleneğimizi sürdürmenin mutluluğunu yaşarken, Gemlik zeytininin dünyadaki ününe yakışır şekilde el emeği göz nuru hazırladığımız ürünlerimizden vazgeçemeyeceksiniz. O kadar iddialıyız ki, yedikten sonra sofralarınızın aranılan tadı olacağız. Katkı maddesiz, doğal salamura zeytinimizi ısrarla tavsiye ediyoruz.
Aile geleneğimizi sürdürmenin mutluluğunu yaşarken, Gemlik zeytininin dünyadaki ününe yakışır şekilde el emeği göz nuru hazırladığımız ürünlerimizden vazgeçemeyeceksiniz. O kadar iddialıyız ki, yedikten sonra sofralarınızın aranılan tadı olacağız. Katkı maddesiz, doğal salamura zeytinimizi ısrarla tavsiye ediyoruz.
Çizik Zeytin
Ülkemiz zeytin bakımından oldukça zengin topraklara sahiptir. Bu durum aynı zamanda sofralarımızın da çeşitlenmesinde etkilidir. Zeytinin sağlığa olan faydasının yanı sıra çok lezzetli bir tada sahip olmasından dolayı herkes tarafından sevilmekte ve günlük olarak tüketilmektedir. Zeytin çeşidinin fazla olması hem insanların farklı tatlar almasına hem de zeytinlerin faydalarını değerlendirmelerine olanak sunmaktadır.
Sofralarımızı renklendiren ve lezzetli tadıyla vazgeçilmezlerinden olan çizik zeytin hem hazırlanışı hem de servis edilmesi bakımından oldukça farklıdır. Zeytin yönünden en zengin ve verimli topraklara sahip olan Edremit bölgesinden alınan zeytinlerin belirli hazırlıkların ardında soframıza kadar gelmesi, bize ne kadar zorlu bir sürecin yaşandığını daha iyi anlatmaktadır.
Çizik zeytinin elde edebilmek için ilk olarak zeytinler yeşil renge sahipken toplanmaktadır. Bunun için iri ve daha dolgun zeytinler tercih edilmektedir. Edremit bölgesinden toplanan bu zeytinler ilk olarak çizilmektedir. Bunun ardından tuz dengesinin sağlanabilmesi için 15 günde bir sirkülasyon yapılmaktadır. Bu işlem yaklaşık olarak 6-7 ay kadar devam etmektedir. Bu süreç içinde çizik zeytinler olgunlaşırken aynı zamanda daha da lezzeti bir hale gelmesi sağlanmaktadır.
Sofraların vazgeçilmez ürünü olan çizik zeytini, tamamen doğal yöntemlerle ve özel Olivamadre tarifleriyle hazırlanmış bir şekilde inceleyebilir ve sipariş verebilirsiniz.
Çizik Zeytin
Ülkemiz zeytin bakımından oldukça zengin topraklara sahiptir. Bu durum aynı zamanda sofralarımızın da çeşitlenmesinde etkilidir. Zeytinin sağlığa olan faydasının yanı sıra çok lezzetli bir tada sahip olmasından dolayı herkes tarafından sevilmekte ve günlük olarak tüketilmektedir. Zeytin çeşidinin fazla olması hem insanların farklı tatlar almasına hem de zeytinlerin faydalarını değerlendirmelerine olanak sunmaktadır.
Sofralarımızı renklendiren ve lezzetli tadıyla vazgeçilmezlerinden olan çizik zeytin hem hazırlanışı hem de servis edilmesi bakımından oldukça farklıdır. Zeytin yönünden en zengin ve verimli topraklara sahip olan Edremit bölgesinden alınan zeytinlerin belirli hazırlıkların ardında soframıza kadar gelmesi, bize ne kadar zorlu bir sürecin yaşandığını daha iyi anlatmaktadır.
Çizik zeytinin elde edebilmek için ilk olarak zeytinler yeşil renge sahipken toplanmaktadır. Bunun için iri ve daha dolgun zeytinler tercih edilmektedir. Edremit bölgesinden toplanan bu zeytinler ilk olarak çizilmektedir. Bunun ardından tuz dengesinin sağlanabilmesi için 15 günde bir sirkülasyon yapılmaktadır. Bu işlem yaklaşık olarak 6-7 ay kadar devam etmektedir. Bu süreç içinde çizik zeytinler olgunlaşırken aynı zamanda daha da lezzeti bir hale gelmesi sağlanmaktadır.
Sofraların vazgeçilmez ürünü olan çizik zeytini, tamamen doğal yöntemlerle ve özel Olivamadre tarifleriyle hazırlanmış bir şekilde inceleyebilir ve sipariş verebilirsiniz.
Kırma Zeytin
Ülkemiz zeytin bakımından oldukça zengin topraklara sahiptir. Bu durum aynı zamanda sofralarımızın da çeşitlenmesinde etkilidir. Zeytinin sağlığa olan faydasının yanı sıra çok lezzetli bir tada sahip olmasından dolayı herkes tarafından sevilmekte ve günlük olarak tüketilmektedir. Zeytin çeşidinin fazla olması hem insanların farklı tatlar almasına hem de zeytinlerin faydalarını değerlendirmelerine olanak sunmaktadır.
Sofralarımızı renklendiren ve lezzetli tadıyla vazgeçilmezlerinden olan kırma zeytin hem hazırlanışı hem de servis edilmesi bakımından oldukça farklıdır. Zeytin yönünden en zengin ve verimli topraklara sahip olan Gemlik bölgesinden alınan zeytinlerin belirli hazırlıkların ardında soframıza kadar gelmesi, bize ne kadar zorlu bir sürecin yaşandığını daha iyi anlatmaktadır.
Kırma zeytinin elde edebilmek için ilk olarak zeytinler yeşil renge sahipken toplanmaktadır. Bunun için iri ve daha dolgun zeytinler tercih edilmektedir. Gemlik bölgesinden toplanan bu zeytinler ilk olarak Kırılmaktadır. Bunun ardından tuz dengesinin sağlanabilmesi için 15 günde bir sirkülasyon yapılmaktadır. Bu işlem yaklaşık olarak 6-7 ay kadar devam etmektedir. Bu süreç içinde kırma zeytinler olgunlaşırken aynı zamanda daha da lezzeti bir hale gelmesi sağlanmaktadır.
Sofraların vazgeçilmez ürünü olan kırma zeytini, tamamen doğal yöntemlerle ve özel Olivamadre tarifleriyle hazırlanmış bir şekilde inceleyebilir ve sipariş verebilirsiniz.
Kırma Zeytin
Ülkemiz zeytin bakımından oldukça zengin topraklara sahiptir. Bu durum aynı zamanda sofralarımızın da çeşitlenmesinde etkilidir. Zeytinin sağlığa olan faydasının yanı sıra çok lezzetli bir tada sahip olmasından dolayı herkes tarafından sevilmekte ve günlük olarak tüketilmektedir. Zeytin çeşidinin fazla olması hem insanların farklı tatlar almasına hem de zeytinlerin faydalarını değerlendirmelerine olanak sunmaktadır.
Sofralarımızı renklendiren ve lezzetli tadıyla vazgeçilmezlerinden olan kırma zeytin hem hazırlanışı hem de servis edilmesi bakımından oldukça farklıdır. Zeytin yönünden en zengin ve verimli topraklara sahip olan Gemlik bölgesinden alınan zeytinlerin belirli hazırlıkların ardında soframıza kadar gelmesi, bize ne kadar zorlu bir sürecin yaşandığını daha iyi anlatmaktadır.
Kırma zeytinin elde edebilmek için ilk olarak zeytinler yeşil renge sahipken toplanmaktadır. Bunun için iri ve daha dolgun zeytinler tercih edilmektedir. Gemlik bölgesinden toplanan bu zeytinler ilk olarak Kırılmaktadır. Bunun ardından tuz dengesinin sağlanabilmesi için 15 günde bir sirkülasyon yapılmaktadır. Bu işlem yaklaşık olarak 6-7 ay kadar devam etmektedir. Bu süreç içinde kırma zeytinler olgunlaşırken aynı zamanda daha da lezzeti bir hale gelmesi sağlanmaktadır.
Sofraların vazgeçilmez ürünü olan kırma zeytini, tamamen doğal yöntemlerle ve özel Olivamadre tarifleriyle hazırlanmış bir şekilde inceleyebilir ve sipariş verebilirsiniz.
Zeytinyağı, belki de insanlık tarihi kadar eski bir üründür. Latince ismi "Olea europaea" olan zeytin ağacının meyvesi olan zeytinlerin kullanılmasıyla ortaya çıkan zeytinyağı hem sağlık açısından hem de gıda endüstrisinde oldukça yoğun kullanılmaktadır. Zeytin ya da zeytinyağının kullanımı hemen hemen her alanda hissedilebilmektedir.
Kahvaltı sofralarından daha ağır ana yemeklere varıncaya kadar birçok yemek tarifinin ana ögesi olan zeytinyağı aynı zamanda sağlık alanında da oldukça etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Tarihsel olarak bakıldığında insanlık tarihi kadar eski olması ve ilk dönemlerden beri oldukça yoğun bir şekilde kullanılması sayesinde günümüze kadar önemini taşımayı başarmıştır.
En eski kayıtları 39.000 yıllık olan zeytin yaprağı fosilleri bulunmakla birlikte 3.Yüzyıla ait zeytinyağı yapımını gösteren taş kabartma levhaları da yine arkeolojik çalışmalar sonucunda elde edilmiştir. Bu bulgular zeytinyağının insanlık tarihi boyunca ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Zeytinyağı her ne kadar geleneksel tıp alanında oldukça yaygın bir şekilde kullanılıyor olsa da günümüzde bu alanda uzman olan birçok kişi tarafından tavsiye edilmektedir. Bu durum zeytinyağı kullanımının ne kadar önemli ve ne kadar etkili olduğunu da bir kez daha ortaya koymaktadır. Yemek yapımında ya da doğrudan kullanımı sırasında oldukça faydalı olmakla birlikte farklı rahatsızlıkların da ortadan kaldırılabilmesi adına da kullanılmaktadır. Bu durum tamamen doğal olmasının ve herhangi bir katkı barındırmıyor olmasına bağlıdır.
Zeytinyağının sayılamayacak kadar fazla faydası bulunmaktadır. Bu faydalardan dolayı zeytinyağı için "Her derde deva" şeklinde bir tabir kullanılmaktadır. Bu tabirden yola çıkarak dahi ne kadar faydalı olduğunu anlamak mümkündür. İşte zeytinyağının yaygın olarak bilinen bazı faydaları;
Zeytinyağı, belki de insanlık tarihi kadar eski bir üründür. Latince ismi "Olea europaea" olan zeytin ağacının meyvesi olan zeytinlerin kullanılmasıyla ortaya çıkan zeytinyağı hem sağlık açısından hem de gıda endüstrisinde oldukça yoğun kullanılmaktadır. Zeytin ya da zeytinyağının kullanımı hemen hemen her alanda hissedilebilmektedir.
Kahvaltı sofralarından daha ağır ana yemeklere varıncaya kadar birçok yemek tarifinin ana ögesi olan zeytinyağı aynı zamanda sağlık alanında da oldukça etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Tarihsel olarak bakıldığında insanlık tarihi kadar eski olması ve ilk dönemlerden beri oldukça yoğun bir şekilde kullanılması sayesinde günümüze kadar önemini taşımayı başarmıştır.
En eski kayıtları 39.000 yıllık olan zeytin yaprağı fosilleri bulunmakla birlikte 3.Yüzyıla ait zeytinyağı yapımını gösteren taş kabartma levhaları da yine arkeolojik çalışmalar sonucunda elde edilmiştir. Bu bulgular zeytinyağının insanlık tarihi boyunca ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Zeytinyağı her ne kadar geleneksel tıp alanında oldukça yaygın bir şekilde kullanılıyor olsa da günümüzde bu alanda uzman olan birçok kişi tarafından tavsiye edilmektedir. Bu durum zeytinyağı kullanımının ne kadar önemli ve ne kadar etkili olduğunu da bir kez daha ortaya koymaktadır. Yemek yapımında ya da doğrudan kullanımı sırasında oldukça faydalı olmakla birlikte farklı rahatsızlıkların da ortadan kaldırılabilmesi adına da kullanılmaktadır. Bu durum tamamen doğal olmasının ve herhangi bir katkı barındırmıyor olmasına bağlıdır.
Zeytinyağının sayılamayacak kadar fazla faydası bulunmaktadır. Bu faydalardan dolayı zeytinyağı için "Her derde deva" şeklinde bir tabir kullanılmaktadır. Bu tabirden yola çıkarak dahi ne kadar faydalı olduğunu anlamak mümkündür. İşte zeytinyağının yaygın olarak bilinen bazı faydaları;
Zeytinyağı, belki de insanlık tarihi kadar eski bir üründür. Latince ismi "Olea europaea" olan zeytin ağacının meyvesi olan zeytinlerin kullanılmasıyla ortaya çıkan zeytinyağı hem sağlık açısından hem de gıda endüstrisinde oldukça yoğun kullanılmaktadır. Zeytin ya da zeytinyağının kullanımı hemen hemen her alanda hissedilebilmektedir.
Kahvaltı sofralarından daha ağır ana yemeklere varıncaya kadar birçok yemek tarifinin ana ögesi olan zeytinyağı aynı zamanda sağlık alanında da oldukça etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Tarihsel olarak bakıldığında insanlık tarihi kadar eski olması ve ilk dönemlerden beri oldukça yoğun bir şekilde kullanılması sayesinde günümüze kadar önemini taşımayı başarmıştır.
En eski kayıtları 39.000 yıllık olan zeytin yaprağı fosilleri bulunmakla birlikte 3.Yüzyıla ait zeytinyağı yapımını gösteren taş kabartma levhaları da yine arkeolojik çalışmalar sonucunda elde edilmiştir. Bu bulgular zeytinyağının insanlık tarihi boyunca ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Zeytinyağı her ne kadar geleneksel tıp alanında oldukça yaygın bir şekilde kullanılıyor olsa da günümüzde bu alanda uzman olan birçok kişi tarafından tavsiye edilmektedir. Bu durum zeytinyağı kullanımının ne kadar önemli ve ne kadar etkili olduğunu da bir kez daha ortaya koymaktadır. Yemek yapımında ya da doğrudan kullanımı sırasında oldukça faydalı olmakla birlikte farklı rahatsızlıkların da ortadan kaldırılabilmesi adına da kullanılmaktadır. Bu durum tamamen doğal olmasının ve herhangi bir katkı barındırmıyor olmasına bağlıdır.
Zeytinyağının sayılamayacak kadar fazla faydası bulunmaktadır. Bu faydalardan dolayı zeytinyağı için "Her derde deva" şeklinde bir tabir kullanılmaktadır. Bu tabirden yola çıkarak dahi ne kadar faydalı olduğunu anlamak mümkündür. İşte zeytinyağının yaygın olarak bilinen bazı faydaları;
Zeytinyağı, belki de insanlık tarihi kadar eski bir üründür. Latince ismi "Olea europaea" olan zeytin ağacının meyvesi olan zeytinlerin kullanılmasıyla ortaya çıkan zeytinyağı hem sağlık açısından hem de gıda endüstrisinde oldukça yoğun kullanılmaktadır. Zeytin ya da zeytinyağının kullanımı hemen hemen her alanda hissedilebilmektedir.
Kahvaltı sofralarından daha ağır ana yemeklere varıncaya kadar birçok yemek tarifinin ana ögesi olan zeytinyağı aynı zamanda sağlık alanında da oldukça etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Tarihsel olarak bakıldığında insanlık tarihi kadar eski olması ve ilk dönemlerden beri oldukça yoğun bir şekilde kullanılması sayesinde günümüze kadar önemini taşımayı başarmıştır.
En eski kayıtları 39.000 yıllık olan zeytin yaprağı fosilleri bulunmakla birlikte 3.Yüzyıla ait zeytinyağı yapımını gösteren taş kabartma levhaları da yine arkeolojik çalışmalar sonucunda elde edilmiştir. Bu bulgular zeytinyağının insanlık tarihi boyunca ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Zeytinyağı her ne kadar geleneksel tıp alanında oldukça yaygın bir şekilde kullanılıyor olsa da günümüzde bu alanda uzman olan birçok kişi tarafından tavsiye edilmektedir. Bu durum zeytinyağı kullanımının ne kadar önemli ve ne kadar etkili olduğunu da bir kez daha ortaya koymaktadır. Yemek yapımında ya da doğrudan kullanımı sırasında oldukça faydalı olmakla birlikte farklı rahatsızlıkların da ortadan kaldırılabilmesi adına da kullanılmaktadır. Bu durum tamamen doğal olmasının ve herhangi bir katkı barındırmıyor olmasına bağlıdır.
Zeytinyağının sayılamayacak kadar fazla faydası bulunmaktadır. Bu faydalardan dolayı zeytinyağı için "Her derde deva" şeklinde bir tabir kullanılmaktadır. Bu tabirden yola çıkarak dahi ne kadar faydalı olduğunu anlamak mümkündür. İşte zeytinyağının yaygın olarak bilinen bazı faydaları;
Elma sirkesi, tamamen doğal olarak elde edilen bir besin kaynağıdır. Elmaların sıkılmasıyla elde edilen elma suyunun fermente edilmesiyle ortaya çıkmaktadır. Elma sirkesi oldukça bilinen ve neredeyse tüm yemeklerin yanında ya da içinde yer alabilecek bir sirke türüdür. Birçok uzman tarafından tavsiye edilmekte ve birçok hastalığa karşı kullanılmaktadır.
Elma sirkesinin %94''ü sudur. D vitamini içermemesine rağmen A, B1, B2, B6, C ve E vitaminleri içermektedir. Bununla birlikte içeriğinde kalsiyum, magnezyum, potasyum ve fosfor bulunmaktadır. Oldukça faydalı olmasının yanı sıra tamamen doğal yollarla elde edilmesinden dolayı oldukça halk arasında çok sık kullanılmaktadır. Genellikle salatalarda kullanılan elma sirkesinin oldukça farklı şekillerde kullanabilmek de mümkündür.
Her üründe olduğu gibi ne yazık ki elma sirkesinin de piyasada çok fazla türü bulunmaktadır. Özellikle doğal olmayan yollarla yapılan ya da çeşitli katkı maddeleri bulunan elma sirkelerinin herhangi bir faydası olmadığı gibi ciddi zararlarının olabileceği de akıllardan çıkarılmamalıdır. Peki, iyi bir elma sirkesi nasıl olmalıdır? İşte cevabı;
Elma sirkesinin doğrudan cilt üzerinde kullanılması durumunda dikkatli olunmalıdır. Cilde çok faydası olmasına rağmen dozajının ayarlanamaması durumunda özellikle hassas cilt bölgelerinde tahrişe neden olabilir.
Sofraların vazgeçilmez ürünü olan Elma sirkesini, tamamen doğal yöntemlerle ve özel Olivamadre tarifleriyle hazırlanmış bir şekilde inceleyebilir ve sipariş verebilirsiniz.
Kızılcık, özellikle ülkemizde oldukça yaygın bilinen bir ağaç türüdür. Türkçede kaydedilmiş ilk örneği, Dede Korkut Kitabı'nda yer almaktadır. Bu kitapta "Kızılçuk" olarak geçmekle birlikte Latince ismi "Cornus mas" şeklindedir. Kızılcık, çok su isteyen bir ağaç olmakla birlikte çok yükseklerde olmaması halinde meyve verebilmektedir. Ayrıca çok çabuk çiçek açıyor olmasına rağmen geç meyve vermektedir.
Kızılcık, aynı zamanda geleneksel tıp alanında da oldukça yaygın kullanılmaktadır. Eski Türk toplumlarında çeşitli hastalıkların tedavilerinde kullanıldığı gibi aynı zamanda çeşitli hastalıklara karşı bir tedbir yöntemi olarak da tercih edilmekteydi. Bu sayede oldukça yaygınlaşmış ve birçok amaçla kullanılmaya başlanmıştır.
Kızılcık, aynı zamanda farklı şekillerde de kullanılabilmektedir. Doğrudan taze olarak ya da kurutulduktan sonra tüketilebildiği gibi farklı işlemlere de tabi tutulabilmektedir. Özellikle tarhana, hoşaf, reçel ve marmelat yapımında kullanılmaktadır. Bunlar arasında kızılcık marmelatı en yaygın kullanılan şeklidir. Özellikle kahvaltı sofralarında yer alabiliyor olması ve tadının güzelliği sayesinde herkes tarafından kolaylıkla sevilebilmektedir.
Kızılcık marmelatı, özellikle C vitamini bakımından oldukça zengindir. Bundan dolayı başta C vitamini eksikliği yaşayan kişilerin temel tüketimleri arasında yer alır. Tamamen doğal olması ve kahvaltılarda kolaylıkla tüketilebiliyor olmasından dolayı çok sık tercih edilmektedir.
C vitamini eksikliği için tercih edilen kızılcık marmelatı aynı zamanda bağışıklık sistemine olan desteği sayesinde de tüketilmektedir. Özellikle günümüzde yaşanan salgın sürecince oldukça faydalı olmuştur. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve salgınla mücadele kapsamında etkili bir üründür.
Ürünü üzerindeki saklama şartlarına uyarak serin kuru rutubetsiz ortamda direkt güneş ışığından ve çocukların ulaşamayacağı yerde saklayınız.
Sofraların vazgeçilmez ürünü olan Kızılcık marmelatını, tamamen doğal yöntemlerle ve özel Olivamdre tarifleriyle hazırlanmış bir şekilde inceleyebilir ve sipariş verebilirsiniz.
Kuşburnu, başta ülkemiz olmak üzerinde tüm dünyada oldukça yaygın kullanılmaktadır. Gülgiller familyasına ait olan bir bitkidir. "Yabani gül" olarak da isimlendirilen kuşburnunun Latincesi "Rosa canina" şeklindedir. Genel hatlar olarak tipik bir gül ağacına benzemekle birlikte Eylül ve Ekim aylarında meyve vermektedir. Bu meyveler küçük boylu ve etli şekildedir. Renk olarak ise kırmızı ve turuncu renklerde ortaya çıkmaktadır. Kuşburnunun anavatanı Türkiye olmakla birlikte özellikle sağlık alanında yoğun kullanılmasıyla birlikte tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır.
Kuşburnu marmelatı, kuşburnu meyvesinin kullanılmasıyla ortaya çıkmaktadır. Bu marmelatı yapabilmek için çok uzun uğraşlar ve emekler gerekmektedir. Tamamen doğal yollarla toplanarak yine tamamen doğal yöntemlerle marmelat haline getirilen kuşburnu, sağlık alanında kullanıldığı gibi günlük olarak da tüketilebilmektedir. Özellikle çeşitli bölgelerde sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi haline gelmiştir.
Kuşburnu marmelatının en önemli yanı ise tamamen doğal olmasıdır. Birçok rahatsızlığa karşı etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılmasına rağmen herhangi bir yan etkisinin olmaması ve tamamen doğal yöntemlerle elde ediliyor olması sayesinde herkes tarafından rahatlıkla tüketilebilmektedir.
Kuşburnu, birçok farklı şekilde tüketilebilmektedir. Özellikle doğrudan meyve olarak taze şekilde tüketilebileceği gibi kurutularak da tüketilmesi mümkündür. Reçel, jöle, şurup, çorba, çay ve farklı şekillerde de tüketilebilen kuşburnu, özellikle marmelat olarak daha fazla tercih edilmektedir. Bu durum kahvaltılarda kullanılabiliyor olması ve daha lezzetli olmasından dolayı kaynaklanmaktadır.
Kuşburnu marmelatı, C vitamini bakımından oldukça zengindir. Limondan 60 kat daha fazla C vitamini içerdiğinden dolayı oldukça sık kullanılmaktadır. İşte kuşburnu marmelatının bilinen bazı faydaları;
Ürünü üzerindeki saklama şartlarına uyarak serin kuru rutubetsiz ortamda direkt güneş ışığından ve çocukların ulaşamayacağı yerde saklayınız.
Sofraların vazgeçilmez ürünü olan Kuşburnu marmelatını, tamamen doğal yöntemlerle ve özel Olivamadre tarifleriyle hazırlanmış bir şekilde inceleyebilir ve sipariş verebilirsiniz.
Hünnap, özellikle geleneksel tıp alanında oldukça yaygın kullanılan bir alternatif tıp ürünüdür. Latince ismi "Ziziphus zizyphus" olan hünnap, bahar aylarında açmakta olan güzel kokulu ve sarı renkli olan çiçekler açan dikenli bir ağaç türüdür. Hünnap, sert çekirdekli bir meyveye sahip olup bu çekirdeğin kullanılmasıyla birlikte birçok hastalığın tedavi edildiğine inanılan bir türdür. Bu çekirdek daha çok iri zeytine benzetilmektedir. Hünnap meyvesi ilk başta yeşil renkli olmakla birlikte olgunlaştıkça kırmızı, turuncu ve siyah ya da mor renge bürünmektedir.
Hünnap, kadim tarihten beri bilinen ve kullanılan bir ağaç türüdür. Öyle ki geleneksel tıp alanında oldukça yaygın karşılaşılmaktadır. Hünnap ağacı, kontrollü bir şekilde bahçelerde yetiştirilebileceği gibi tamamen doğal olarak da yetişebilmektedir.
Kadim Çin ve Kore kültürü başta olmak üzere tüm Uzakdoğu'da çeşitli meyve ve meyve tohumlarının tıp alanında oldukça yaygın bir şekilde kullanılması, Hünnap özünün da çok fazla tercih edilmesine neden olmuştur. Özellikle geleneksel Çin tıbbında meyve ve meyve tohumlarının oldukça farklı hastalıklara karşı kullanılıyor olması, hünnap özüne o dönemde oldukça rağbet edilmesine neden olmuştur.
Günümüzde çeşitli hastalıkların tedavisinde olduğu gibi hastalık önleyici olarak da kullanılan hünnap, çeşitli şekillerde kullanılabilmektedir. Bunlardan en yaygın olanı ise hünnap özünün kullanılmasıdır. Hünnap özü sadece hastalıkların tedavisi için ya da önleyici özelliğinden dolayı değil aynı zamanda bağışıklık üzerinde oluşturduğu güçlendirici etkisi sayesinde de talep görmektedir.
Hünnap özünün 100 gramında yaklaşık 79 kalori bulunmaktadır. Bununla birlikte %5 A Vitamini, % 17 B Vitamini türevleri ve % 83 C Vitamini yer almaktadır. İşte hünnap özünün bilinen bazı faydaları;
Antidepresan ilaç olan venlafaksini veya diğer serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörlerini (SSNRI'ler) alıyorsanız, bu ilaçlarla etkileşime girebileceğinden hünnaptan uzak durmalısınız.
Sofraların vazgeçilmez ürünü olan Hünnap özünü, tamamen doğal yöntemlerle ve özel Olivamdre tarifleriyle hazırlanmış bir şekilde inceleyebilir ve sipariş verebilirsiniz.
Pancar pekmezi hem tadının güzelliği hem de sağlık açısından faydaları bakımından oldukça önemli besinlerden birisidir. Günümüzde yaşanan Covid-19 salgınının başlamasının ardından uzmanların, pancar pekmezinin bağışıklık sistemi üzerinde oluşturduğu etkiler üzerinde durması ve bu etkilerin başka salgınla mücadele olmak üzere birçok rahatsızlığın tedavisinde etkili olmasından dolayı oldukça talep görmeye başlamıştır.
Pancar pekmezi, şeker pancarı kullanılarak tamamen doğal yollarla ortaya çıkartılmaktadır. Şeker pancarının toprak altında bulunan etli kökünden elde edilen pancar pekmezinin kullanımı oldukça kolay ve lezzetlidir. Tamamen pekmez kıvamında olduğundan dolayı doğrudan tüketilebileceği gibi aynı zamanda farklı formasyonlarda da tüketilebilmektedir. Ekmek üzerine sürülerek kahvaltılara eşlik edebileceği gibi farklı gıdalarla karıştırılarak ya da yemeklerin veya salataların içine dahil edilerek bile rahatlıkla tüketilebilmektedir.
Pancar pekmezi, muhtevası bakımından oldukça sağlıklı bir besin ürünüdür. Tamamen doğal yollarla elde edildiğinden dolayı herhangi bir yan etkisinin olmadığı gibi aynı zamanda herkes tarafından rahatlıkla kullanılabilmektedir. Birçok hastalığa karşı doğrudan tüketilmesi sayesinde önlem alınmasına yardımcı olurken, düzenli olarak tüketilmesi sayesinde de çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasının önüne geçilmesine destek sağlamaktadır.
Diğer tüm doğal pekmez çeşitlerinde olduğu gibi pancar pekmezi de kış aylarının vazgeçilmez ürünleri arasında yer almaktadır. Doğal yapısı ve hastalıklarla mücadele sırasında insan vücuduna sağladığı destekler sayesinde oldukça sık kullanılmaktadır. İşte Pancar pekmezinin yaygın olarak bilinen bazı faydaları;
Sofraların vazgeçilmez ürünü olan Pancar pekmezini tamamen doğal yöntemlerle ve özel Olivamadre tarifleriyle hazırlanmış bir şekilde inceleyebilir ve sipariş verebilirsiniz.
Keçiboynuzu özü, günümüzde alternatif tıp alanında oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Keçiboynuzu bitkisinden elde edilen bu öz, birçok farklı rahatsızlığın tedavisi için kullanılmakla birlikte aynı zamanda önleyici bir tedavi yöntemi olarak da tercih edilmektedir.
Latince "Ceratonia siliqua" olan keçiboynuzu için aynı zamanda "Harnup" kelimesi de kullanılmaktadır. Özellikle Akdeniz ikliminin etkili olduğu bölgelerde doğal olarak yetişmektedir. Keçiboynuzu özü ise bu bitkinin yay şeklinde olan ve tıpkı bir keçiye ait boynuza benzeyen meyvelerinden elde edilmektedir. Meyvelerinin kendine özgü şeklinden dolayı da bu bitkiye "Keçiboynuzu" ismi verilmektedir.
Keçiboynuzu özü, birçok farklı hastalık için kullanılmaktadır. Bu durumun nedenlerinin başında çok faydalı olması ve tamamen doğal bir yapıda olması gelmektedir. Özellikle doğal olarak elde edilen bu öz, herhangi bir yan etki barındırmadığından dolayı herkes tarafından rahatlıkla kullanılabilmektedir. Bununla birlikte keçiboynuzu özünün tercih nedenlerini şöyle sıralayabiliriz;
Keçiboynuzu özü denildiğinde akla ilk olarak Kalsiyum (CA) gelmektedir. Kalsiyum (CA) açısından oldukça zengin olan ve oldukça sık kullanılan keçiboynuzu özü, içeriğindeki birbirinden faydalı vitaminler sayesinde birçok rahatsızlığa karşı kullanılabilmektedir. İşte keçiboynuzu özünün bilinen bazı faydaları;
Sofraların vazgeçilmez ürünü olan Keçiboynuzu özünü, tamamen doğal yöntemlerle ve özel Olivamdre tarifleriyle hazırlanmış bir şekilde inceleyebilir ve sipariş verebilirsiniz.